Dünya genelinde insan oğlunun var olduğundan buyana her toplumda ve her dinde bir tesbih kültürü oluşmuş ve günümüze kadar da süre gelmiştir.

Tesbih birçok şeyden üretiliyor kimisi altından kimisi degerli taşlardan, hatta kemiklerden bile yapılanlar var. Bu zanaatta her ustanın kendisine göre bir modeli bulunuyor. Tespihlerin her bütçeye uygun olması tesbih kültürünün yaygınlaşmasını sağlıyor.

Dini inanışlarda bir zikir aleti olarak kullanılan tespihler ayrıca lüks bir aksesuar kullanılıyor bu aksesuarları kimin ortaya çıkardığı ve ne zaman ortaya çıktığı tam olarak bilinmiyor.

Gaziantep Tarihi Gümrük Hanı esnaflarından Mehmet Dağ tesbihçilik mesleğinin dede mesleği olduğunu söyleyerek bu mesleğin üçüncü kuşak olarak sürdürdüğünü söyledi.

Tesbihçi Dağ tesbih kültürü hakkında bilgiler verdi;“ Tespih kültürü insanlık tarihinden beri var bu tesbih bir Hristiyan toplumunda bir Yahudi toplumunda da var çünkü tesbih bir zikir aletidir.

Osmanlı toplumu da güzel tesbih kullanmıştır Abdülhamit Han’ın kullandığı tesbih yeşim taşındandır. Yeşim taşı insanı rahatlatır siniri sitresi alır ve bunun yanında birçok özelliği vardır.

Osmanlı kehribarı diye bir tesbih var bu tesbih ’in içine ne konulduğu günümüz teknolojisi ile bilinmiyor öyle bir tesbih ki insan eline aldığımda hemen rahatlatıyor. Fiyatları ise bin dolardan fiyatları başlıyor paha biçilemeyene kadar çıkıyor.

Bazı tespihler tedavi ve temizlik için de kullanılıyor Osmanlı hekimleri kuka tesbih kullanırlarmış ve o tesbih çekmeden kliniğine girmezlermiş çünkü bu tesbih insanın elindeki mikropları yok ederek eli dezenfekte ediyor.”

Teşbihçi Dağ kişinin seçtiği doğal taşın o kişinin karakterini bildirdiğini söyledi.“ Biz insanoğlu olarak biz topraktan gelmekteyiz taşta topraktan çıkıyor ister istemez bu taşlarda bizim bir parçamızdır. Mesela akik taşı çok güzel bir taştır özeliği vücuttaki elektriği boşaltmasıdır peygamber efendimizin de mührü şerifi akik taşındandır. Bazı rivayetlere göre akik taşını ateş yakmaz su boğmaz derler.”

Tesbihçi dağ kehribarın nasıl ortaya çıktığını vurgulayarak şunları ifade etti;“ Kehribar iki çeşittir bir damla kehribar iki sıkma kehribar. Sıkma kehribar yapaydır. Damla kehribar ise doğadan saf halde çıkar buda çam reçinelerinin milyonlarca yıl yerin altında kalarak taşlaşmasından oluşmaktadır.”